17 Mart 2013 Pazar

Acaba senin falında da ben çıkıyor muyum ?

Aslında fala inanmayan biriyim diye başlangıcı yapayım da havalı durayım. Eğlenmek, kafa boşaltmak için gidiyorum. Hıı eğlenmek için forum forum falcı araştırmalarım; Genelev deseler şaşırmayacağım cafelerin zemin katlarında fal baktırmalar; 'geçmişi herkes bilir, geleceği biliyo mu bakalım?' diye sorgulamalar falan, bunların hepsi sevdiğim adamın baş harfini bana söylesin diye, sanki ben bilmiyorum adamın adını...
Neyse işte, zamanında Ankara'da İstanbul'dan bi kadın geldi diye bütün eş dost fal baktırmaya gitmiştik. Kadın ne dese çıktı ama kadının adını her şeyini unuttum ben... Geçenlerde bi arkadaşım, bi kadın var üç harflileri de Arapmış, evde bakıyormuş sadece dedi. Üç harfli dedi, beni kaybetti zaten, şimdi durup dururken kendimi korkutmanın alemi yok. Yalnızz, acaba Ankara'da bana bakan kadın mı acaba diye de içime bir şüphe düşmedi değil. Bana yakışanı yapıp, o kadın mı değil mi diye sabahın köründe kadının evine gittik bizim kızlarla.
Bir apartmanın son katı ama apartman demeye bin şahit ister, çıktık eve yaşlı bi kadın oturuyor, ailesi falan var böyle. Bizi salona oturttular, kahvemizi elimize verdiler, sonra da "hadi bakalım gel" dedi falcı. Bu kesin o Ankarada olan kadın, o da böyle insanların ortasında bakıyordu çünkü.
Geçtim karşısına yüzüne dikkatlice bakıyorum, hafızamda kalan görüntü böyle bişi değil ama konsept aynı. Başka kimse gelmeden, baksın o mu değil mi anlayayım derdindeyim. Teyze de fincana dualar okuyor o sırada, duası bitti fincana baktı baktı, "Benim torunu gördün, topçu olcak o, çok tatlı bağğsana " Torun dediği şey de tazmanya canavarından hallice bi çocuk. Eline top vermişler her tarafa atıyor, gelip gidip bacaklarımıza tokat atıyor, oyuncak bi bisikleti var onunla parmaklarımızı ezip duruyor. Anası falan ortada olmasa bi cimciklicem ama yok, "Oğluşumm at topu att, ablaya at" Kadın, o canavarın geleceğinde futbolcu olacağını görmüş diye şımartmalara doyamamışlar.
Bi yarım saat torununun gelecek planından bahsetti, o bahsederken tabii içeri bir sürü müşteri girdi, kadın bana ne söylese herkes duyacak. Bu kesin o ya dedim, kesin yani eskisi de yanımda iki saat kısır tarifi vermişti, cinnet geçiriyordum.
Yine esnemeler, sizin evde büyü varlar, sana dua lazımlar gibi klişeler bittikten sonra bu başladı anlatmaya,
'Şimdikk bi adam var diolar, yaşı senden büyükmüş, içi dışı bir ama bi dediğiyle diğer dediğinin ucu ucağı yoğmuş... bak bak arapça şurada yazıyo, gördün?'
Nerden görcem yahu, görsem sana bunca parayı verir miyim, bi de arapça diyor, ben latince fal okuyabiliyodum ya tühh..
'Gııı bak bi bişi dicem, sen bunlan nikahsız yaşıyomuşun, cinsel münasebetiniz olmuş. Diyolar ki nikah yapmadan aynı yastıkta yatmışınız. Adamın duyguları netmiş ama aynı çatıda yatağına girmiş'
Allah kahretsin! herkes duyuyor, tamam yeter seviştik işte, ne var nee!!! 50 kez nikahsız da nikahsız, öyle bir anlatıyor ki içerdekilere basın açıklaması yapmak zorunda hissettim kendimi, 'Metres değilim, vallahi billahi değilim, adam yüzük taktı ama devamı gelmedi, teyzenin üç harflileri yatak odamdan bi çıksa anlayacaksınız hikayenin devamını ama onlar da deştikçe deşiyor. Masanın altına gircem artık, 'Gıı misyoner sevmiyo yazdılar, sev gızım sev' dedi diyecek yani...
'Bu çocuğu sen çok üzüyorsun, o seni bırağmaz sen bırağman lazım. sen daha önce de nikahsız cinsel ilişkiye girmişin, onda çok üzülmüşsün güvenin gitmiş'
Ya, eski sevgilin falan desene şuna be kadın, cinsel ilişki dedikçe kendimden iğreniyorum, senelerce süren koca olayı bi vajina bi penise bağladı. İçerden de kıkırtılar geliyor, gidip '4-5 sene sürdü ya, valla billa konsomatris falan değilim' demek istiyorum.
'Bağ şey yazıyolar, sen iki okul bitirmiş, aklı çalışan biriymişin ama için çok parça parça olmuş'
Ohh çok şükür sonunda seks dışında bişi söyleyebildi. İçerdekilere de, 'Nolduu iki üniversiteyi duyunca  sustunuz' diyerek timsah dansı yapacam o derece sevindim.
'Ama aklın hep fanfinideymiş, oraya gidim, buraya gidim, onu sevim, bunu sevim, hiç kenara para koymamışın. Gezmeymiş, cinsel minasebetmiş bunlar yalan gızım yalan. 80 olduk ha bağ bi işimize yarıyo mu? O torunu gucaana aldığın an, yatak düşünmüon'
Ya teyze ne yedin sabah sabah, mesir macunu mu verdiler sana naaptılar anlamadım ki, fal da ne biçim falmış öyle nasıl kapattıysam bilinçaltıma sıçayım.
Yine dualar okudu, okudu bi nefes aldı, 'sor bakalım' dedi, işte en sevdiğim bölüme geldik, gelmesine amma gel gör ki bu kadına ne sorsam, hükümetin her sorunu vajina bağlaması gibi yatak odasını hayatım yapacak. Bir de aklıma soru gelmiyor, karnım da öylesine aç ki ağzımdan bi anda "Ben ne zaman zayıflayacağım?" çıktı. Şöyle bi süzdü beni, 'o çanak anteni, kablolu tv yapsan ne olur yapmasan ne olur' dercesine geri dönüp dualarını okudu, döndü..
'Bağ şindi bağ şey yazdılar, bol su içsin, az yesin. Benim diğer gelin de öyle solusa yarıyo. Yürü, gez, yol yol yap böle. Benden geçtiii ahh ahh''
Sağolsunlar, verdikleri aklı mutlaka uygulayacağım. Resmen şaka olmalı bu ya da Şanslı Masa, Şanslı Fal falan bişi oldu. Bari ne zaman, kimle evleneceğimi sorayım dedim. Baktı yine dualarını okudu, eğildi böyle bu kez fısıldayarak,
'Şindi, cinsel minasebetinin daha olmadığı bi adam olacak bu. Yani şindi daha bişi olmamış, sen bu adamı görmemisin, o seni uzaktan duymış ama" 
Teyze sen ne yaptın ya, 'daha olmadığı' falan, ne diyosun sen? Dünyaları şeyettik sanki tövbe tövbe, yaşlı kadın bişi de diyemiyorum. Gerçi ne diyeceğim ki o üç harflilere bi kıst bi pıst dese günlerce Medyum Keto gibi dolanırım ortalarda... Bildi mi bilmedi mi anlamadım da zaten, daha da rezil olmadan kalkayım da gideyim dedim.
Sonra diğer kızlar da baktırdı, ardından hepimizin ortak düşüncesi, "içerdekiler falımı dinliyor diye kadının bütün dediklerini unuttum..." Benim de aklımda sadece 'cinsel minisebeti' kaldı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder