19 Mart 2013 Salı

Kötü koku :S

Okulda test kitabı aldım. Son ders bostu ben test cözüyordum. Keske konsantre olmasaydim. Arkadan hasan emre sürekli sapık gibi karşısındakine gülüyo. Ne gülüyon ? dedim. gülmüyorm ki dedi. Sonra baktım baya mal gibi gülüyo. Bende gülmeye basladm. Baskan mehmet emini tam önümde,tek ayak üstünde durdurttu. Lanet olsun neden durdurtuyo ki. O orda yazı yazarken acı çekiyodm resmen. Yaşama tutunmak için elimden geleni yapıyodum. Neden mi ? gerizekalı arkasında biri yokmus gibi sıçıyo maşallah. Durmak bilmiyo götü. Bıırt. Sonunda bitti dediğim anda tekrar yapıyo. La bi arkana baksana ya bi kişi varmı diye gerizekalı. Neden sıçıyosun hiç aralık vermeden. Götünü yesinler senin ya. :S

18 Mart 2013 Pazartesi

Bugünkü Plan-Programlarim ...

Saat 07.00-14.00 Okul.
Saat 14.30-17.50 Dershane
Saat 17.50-20.00 Etüt-Koro.

Bugün pek musait değilim ancak bikac yayın yaparim belki. Hoca kızabilir ben ciktim gorsuruz takipte kalin ;)

iPhone'umdan Gönderildi.

Tekrardan Merhaba ;)

Merhaba,müsait olduğum her zaman yayın yapmaya dewam edicem. Ancak bugün pek müsait olmayabilirim. Kusura bakmayin;)

iPhone'umdan Gönderildi.

17 Mart 2013 Pazar

BEN ÇIKTIM,İYİ AKSAMLAR :))

Ben çıktım millet,yarın okul var. bıcı bıcı yapiyim biraz. yarın paylaşımlarıma dewam ederim,lütfen takibi eksik etmeyin. Unutmayın ki; okunmamış her yazı yenidir,okumadıklarınızı tıklayıp okuyun,çekinmeyin ! ;) Paylaşacaksanız da,blogun linkini atın. Eğer atmadan paylaşırsanız,bende sizi banlarım. ;) İyi aksamlar ben bıcı bıcı olcam :))

Yarın Okul var,Erken kalkmak var.

En sevmediğiim şey yarın başlıyo. Erken kalkmak. Lanet olsun o saatte ders mi işlenir ya.. neden tam gün yapmıyosun,neden öğlenci yapmıyosun bizi de sabahçı yapıyosun ya. Ühühühü.

Şuna Sinir Oluyorum.. :S


Twitterin şu sorusuna sinir oluyorum arkadas,sanki bana hayvanlar klavyede yaziyo da. İnsan mısın diyo. tövbe tövbe

Kimlerin FAN'ısın ? Diye bir soru..

En yakın arkadaşım Mustafa'dan şöyle bi soru aldım. Kimlerin fanısın dedi. Ben tabi orda dururmuyum hiç söylemediğim isim kalmadı. ama 3 kişi söyle diyince şöyle dedim:
1-ATALAY DEMİRCİ ♥
2-MURAT BOZ ♥
3-MUSTAFA SANDAL ♥
O da çok şaşırdı ancak benim cevabım buydu ;)

Bastırsam alır mısınız ?

Yakında kitap bastırmayı düşünüyorum. Acaba,bastırsam alır mısınız kitaplardan ? zaten ucuz olur,ama içinde neler neler saklı olur ;)

Sadece 3 Hafta.

Ben C E Y D A adında,okullar basladıgında bir kızla çıkmaya basladım. Ama okulların ortasına geldiğimizde iyice saçmaladı,Gitti ortak face açtı,twitterler açtı. Git durumalrımı beğen dedi,Kıskandı baya. Ben artık dayanamayacak duruma geldim. ayrılalım da diyemem çünkü o üzülür. Ama beni de üzüyodu bu mal. En sonunda ayrılıyorum senden dedim telefonu yüzüne kapadım. ardından mesaj geldi. kimsin sen fln diye. Sinirlerim attı tabi. Asıl sen kimsin ya senin şu kıskanç hallerinden,tavırlarından bıktım artık anlıyo musun görüsme benle bidaha yoksa kötü olur tmm mı bb. Dedim. utançlıktan yerin dibine girdi belli. :O işareti ile mesaj gönderdi. En sonunda ayrıldım ve rahat ettim. Sadece 3 haftaydı ama bana 3 asır gibi geldi. :(

Espirii ;)

Bir otobüste.
Şoför: arkaya doğru yürüyelim.
My: Yürümek isteseydik otobüse binmezdik. :):):):)

iPhone'umdan Gönderildi.

Hangi meslek olsam ?

Ben çok espirili bir insanım. İyi ezerim insanları,iyi yerin dibine koyarım bazılarını. Ben acaba hangi meslek olsam ? uzun süredir bunu düşünüyorum. Ne ararsan var bende. Çalışkanım, Akıllıyım. Laf sokarım. Çok iyiyimdir. Herşey elimden gelir. Ama şuana kadar Stand Up'cı olmayı düşündüm. Çünkü ben Atalay Demirci Fanıyım. Çok severim o adamı,her bölümünü izlemişimdir. ;) Büyüüynce Seçicez bakalım mesleği.

Şu ödev Derdi... :P

Şu aralar çocuğu okula başlayan kiminle konuşsam ödevlerden dertli. Daha doğrusu çocuğuna ödev yaptırma işkencesinden. Anladığım kadarıyla her evde akşamları kıyamet kopuyor ödevler yüzünden. “Bırak yapmazsa yapmasın, sen ne itekliyorsun, canın sıkıyorsun” diyorum. O da olmuyormuş. Bekara karı boşaması kolay tabi. Artık benim bebeler küçük olduğundan herhalde anlamıyorum durumu. Ya da büyütülecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ya daaaa… Tamam tamam kabul ediyorum: Bendeki ödev yapma genine güveniyorum!

Gülmek hayattır ♥

Benim bi tane kuzenim var. O candır,bi tanedir . ♥ Adı fatmanur. Onunla ewlerimiz uzak olduğu için fazla görüşemiyoruz. Bu bizi çok üzüyo çünkü birbirimizi çok özlüyoruz. Her buluştuğumuzda hep güler,eğleniriz ;)O benim kuzenim,Canıım. Onu ben çok sewiyorum. 12 Senedir Kuzeniz. :D Ne küslükler,ne maceralar,ne gülüşler atlattık biz o kadar sene boyunca. Hepsine de mantıksız olsa bile gülüyoduk. Kısacası hayatı tesbih yapmış,sallıyorduk :D O geldiğinde,kaldığında hiçbirşeyi kafamıza takmadan eğleniyoruz,gülüyoruz. Hiçbir Sorun bizi bozmuyor,gülüp geçiyoruz.Ve böyle olmaktan çok mutluyuz. Biz birbirimizi çok sewiyoruz. Ve çok eğleniyoruz. Ewlerimiz uzak olsa bile internet veya telefon sayesinde görüşebiliyoruz. Hiçbirşey görüşmemize engel olamıyor.Ve her görüştüğümüzde uzun uzun gülüyoruz. Biz birbirimizi ve gülmeyi çok sewiyoruz. Canım Kuzeniiim ♥ 

Neden gülüyorum bu kadar ? :)

Gülmek insanın ömrünü uzatıyor diyorlar. O zaman ben 250 sene falan yaşarım herhalde. Gamzem Var. gülmeyi de severim :) . Bizim okulda kime sorsan çok güler diye anlatır beni. Bi gün okuldan ewe dönerken, yolda gidiyorum otobüs durağına kadar. Bi adam gördüm,görmez olaydım. Adamın tek terliği kuyuya düştü,Adam seke seke ewe gidiyo. O an öyle bi güldüm ki herkes balkona çıktı resmen. Yanımda da mustafa var. Bi yandan ağzımı kapatmaya çalışıyo,ama ben gülmek için can atıyorum,elini ağzımdan çek diyorum tekmeliyom. Gülmek icin herseyi yaparım ben. Yeter ki gülünecek bisey olsun ;)

Gizliden mektuplar...

Okulda,çantama baktığımda hep mektuplar görüyordum. Hepsini okuyo,çöpe atıyodum. Bi gün şaşırdım ve sinirlendim. Arkadas sen kimsin de bana gizlice mektup koyuyosun ! hadi onu da anladım,Beni seviyo olabilirsin de seni sınıfa nasıl alıyolar ya !. en sonunda rehberciyle görüstüm tabii. Hoca da kendi kendime yazdığımdan şüpheleniyomuş. Allah allah ya sanki ben şizofrenim,kendim kendime mektup yazacam. Gerçekten hayal gücü çok geniş bu hocanın. Sinirlendim durdum. En sonunda gittim bu kızı aramaya basladım. Ablasını buldum. Sonra kızı da buldum. sen neden bana böyle seler yazıyosun dedim. Mal mal baktı. Bağırdım sonra kızım sen niye bana böle mektuplar yazıyosuuun !! dedim. seni seviyorum ama söylemeye utanıyodum o yüzden dedi. Sıçarım senin sevgine dedim. Bidaha böyle mektuplar gelirse,disipline yollarım. Kimsin sn bana gizli mektup yazıyosun ya ! zaten onun yüzünden arkadasımı beklettim. Ne kadar değersizler var ya. O kızın da ağzına sıçasım geldi orda. Kendimi zor tuttum kimsin sen ya .!

İyi Akşamlar :)

İyi aksamlar ;) Yayınlarıma,Yani günlüklerime dewam ediyimmi ? kitap çıkarcam yakında maşallah :))

BEN ÇIKTIM BU SEFER :)

Bu sefer ben gerçekten çıktım ;) İyi aksamlar hepinize,yarın dewam ederim yayinlara. Takipte kalin,sakın ama sakın ayrılmayın haa! her gün takip edin,canımı yiyin ♥♥♥ Sizi seviyorum,sağlıcakla kalın :) Görüsürüz,iyi aksamlar

Çok Soru Soran Eczacı :))

Aslında hiç eczaneye gitmem ama gideceğim tuttu bugün. Bi ton sıra vardı bu ne dedim içimden. Sanki dünyadaki 7milyon İnsan hastalanmış,baska eczane yokmuş gibi buraya gelmiş. Kuyruğun en sonundayım. Bi yandan da önümdekileri dinliyorum. 50 yaşında kadınlar Mini etek,topuklu ayakkabı hakkında konuşuyo. Teyze şurda azıcık ömrün kalmış,bare bunları düşünme ya. Hadi aldın diyelim,Nasıl sığmayı düşünüyon o mini eteğin içine ya. Düşünmesi bile iğrenç. Neyse küçüğüm diye beni öne doğru çekiştiriyolar. Sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum. En sonunda sıra bana geldi. Ben iğne yazdıracaktım dedim. Reçeteyi verdim. Kadın ne iğnesi dedi. İçimden lan baksana işte yazıyo orda eczanecisin okuyamıyonmu bisey dicektim. Sonradan: Deposilin 1.6 Dedim. Ne için kullanacaksın dedi, Hobim var sürekli götümden kendime iğne vuruyorum sanki arkadaş. Hastalığım var onun için vurulucam dedim. Neymiş bu hastalık dedi. Bu da soru makinesi mi eczacı mı belli değil. Senin yüzünden verem oldum soruların yüzünden dicektim son anda. İğneyi aldım çıktım eczaneden. Sinir oldum ya resmen.

Acaba senin falında da ben çıkıyor muyum ?

Aslında fala inanmayan biriyim diye başlangıcı yapayım da havalı durayım. Eğlenmek, kafa boşaltmak için gidiyorum. Hıı eğlenmek için forum forum falcı araştırmalarım; Genelev deseler şaşırmayacağım cafelerin zemin katlarında fal baktırmalar; 'geçmişi herkes bilir, geleceği biliyo mu bakalım?' diye sorgulamalar falan, bunların hepsi sevdiğim adamın baş harfini bana söylesin diye, sanki ben bilmiyorum adamın adını...
Neyse işte, zamanında Ankara'da İstanbul'dan bi kadın geldi diye bütün eş dost fal baktırmaya gitmiştik. Kadın ne dese çıktı ama kadının adını her şeyini unuttum ben... Geçenlerde bi arkadaşım, bi kadın var üç harflileri de Arapmış, evde bakıyormuş sadece dedi. Üç harfli dedi, beni kaybetti zaten, şimdi durup dururken kendimi korkutmanın alemi yok. Yalnızz, acaba Ankara'da bana bakan kadın mı acaba diye de içime bir şüphe düşmedi değil. Bana yakışanı yapıp, o kadın mı değil mi diye sabahın köründe kadının evine gittik bizim kızlarla.
Bir apartmanın son katı ama apartman demeye bin şahit ister, çıktık eve yaşlı bi kadın oturuyor, ailesi falan var böyle. Bizi salona oturttular, kahvemizi elimize verdiler, sonra da "hadi bakalım gel" dedi falcı. Bu kesin o Ankarada olan kadın, o da böyle insanların ortasında bakıyordu çünkü.
Geçtim karşısına yüzüne dikkatlice bakıyorum, hafızamda kalan görüntü böyle bişi değil ama konsept aynı. Başka kimse gelmeden, baksın o mu değil mi anlayayım derdindeyim. Teyze de fincana dualar okuyor o sırada, duası bitti fincana baktı baktı, "Benim torunu gördün, topçu olcak o, çok tatlı bağğsana " Torun dediği şey de tazmanya canavarından hallice bi çocuk. Eline top vermişler her tarafa atıyor, gelip gidip bacaklarımıza tokat atıyor, oyuncak bi bisikleti var onunla parmaklarımızı ezip duruyor. Anası falan ortada olmasa bi cimciklicem ama yok, "Oğluşumm at topu att, ablaya at" Kadın, o canavarın geleceğinde futbolcu olacağını görmüş diye şımartmalara doyamamışlar.
Bi yarım saat torununun gelecek planından bahsetti, o bahsederken tabii içeri bir sürü müşteri girdi, kadın bana ne söylese herkes duyacak. Bu kesin o ya dedim, kesin yani eskisi de yanımda iki saat kısır tarifi vermişti, cinnet geçiriyordum.
Yine esnemeler, sizin evde büyü varlar, sana dua lazımlar gibi klişeler bittikten sonra bu başladı anlatmaya,
'Şimdikk bi adam var diolar, yaşı senden büyükmüş, içi dışı bir ama bi dediğiyle diğer dediğinin ucu ucağı yoğmuş... bak bak arapça şurada yazıyo, gördün?'
Nerden görcem yahu, görsem sana bunca parayı verir miyim, bi de arapça diyor, ben latince fal okuyabiliyodum ya tühh..
'Gııı bak bi bişi dicem, sen bunlan nikahsız yaşıyomuşun, cinsel münasebetiniz olmuş. Diyolar ki nikah yapmadan aynı yastıkta yatmışınız. Adamın duyguları netmiş ama aynı çatıda yatağına girmiş'
Allah kahretsin! herkes duyuyor, tamam yeter seviştik işte, ne var nee!!! 50 kez nikahsız da nikahsız, öyle bir anlatıyor ki içerdekilere basın açıklaması yapmak zorunda hissettim kendimi, 'Metres değilim, vallahi billahi değilim, adam yüzük taktı ama devamı gelmedi, teyzenin üç harflileri yatak odamdan bi çıksa anlayacaksınız hikayenin devamını ama onlar da deştikçe deşiyor. Masanın altına gircem artık, 'Gıı misyoner sevmiyo yazdılar, sev gızım sev' dedi diyecek yani...
'Bu çocuğu sen çok üzüyorsun, o seni bırağmaz sen bırağman lazım. sen daha önce de nikahsız cinsel ilişkiye girmişin, onda çok üzülmüşsün güvenin gitmiş'
Ya, eski sevgilin falan desene şuna be kadın, cinsel ilişki dedikçe kendimden iğreniyorum, senelerce süren koca olayı bi vajina bi penise bağladı. İçerden de kıkırtılar geliyor, gidip '4-5 sene sürdü ya, valla billa konsomatris falan değilim' demek istiyorum.
'Bağ şey yazıyolar, sen iki okul bitirmiş, aklı çalışan biriymişin ama için çok parça parça olmuş'
Ohh çok şükür sonunda seks dışında bişi söyleyebildi. İçerdekilere de, 'Nolduu iki üniversiteyi duyunca  sustunuz' diyerek timsah dansı yapacam o derece sevindim.
'Ama aklın hep fanfinideymiş, oraya gidim, buraya gidim, onu sevim, bunu sevim, hiç kenara para koymamışın. Gezmeymiş, cinsel minasebetmiş bunlar yalan gızım yalan. 80 olduk ha bağ bi işimize yarıyo mu? O torunu gucaana aldığın an, yatak düşünmüon'
Ya teyze ne yedin sabah sabah, mesir macunu mu verdiler sana naaptılar anlamadım ki, fal da ne biçim falmış öyle nasıl kapattıysam bilinçaltıma sıçayım.
Yine dualar okudu, okudu bi nefes aldı, 'sor bakalım' dedi, işte en sevdiğim bölüme geldik, gelmesine amma gel gör ki bu kadına ne sorsam, hükümetin her sorunu vajina bağlaması gibi yatak odasını hayatım yapacak. Bir de aklıma soru gelmiyor, karnım da öylesine aç ki ağzımdan bi anda "Ben ne zaman zayıflayacağım?" çıktı. Şöyle bi süzdü beni, 'o çanak anteni, kablolu tv yapsan ne olur yapmasan ne olur' dercesine geri dönüp dualarını okudu, döndü..
'Bağ şindi bağ şey yazdılar, bol su içsin, az yesin. Benim diğer gelin de öyle solusa yarıyo. Yürü, gez, yol yol yap böle. Benden geçtiii ahh ahh''
Sağolsunlar, verdikleri aklı mutlaka uygulayacağım. Resmen şaka olmalı bu ya da Şanslı Masa, Şanslı Fal falan bişi oldu. Bari ne zaman, kimle evleneceğimi sorayım dedim. Baktı yine dualarını okudu, eğildi böyle bu kez fısıldayarak,
'Şindi, cinsel minasebetinin daha olmadığı bi adam olacak bu. Yani şindi daha bişi olmamış, sen bu adamı görmemisin, o seni uzaktan duymış ama" 
Teyze sen ne yaptın ya, 'daha olmadığı' falan, ne diyosun sen? Dünyaları şeyettik sanki tövbe tövbe, yaşlı kadın bişi de diyemiyorum. Gerçi ne diyeceğim ki o üç harflilere bi kıst bi pıst dese günlerce Medyum Keto gibi dolanırım ortalarda... Bildi mi bilmedi mi anlamadım da zaten, daha da rezil olmadan kalkayım da gideyim dedim.
Sonra diğer kızlar da baktırdı, ardından hepimizin ortak düşüncesi, "içerdekiler falımı dinliyor diye kadının bütün dediklerini unuttum..." Benim de aklımda sadece 'cinsel minisebeti' kaldı...

Allah beni böyle yaratmış.

Ben,biri bana bişey yaptığında, onun yanına bırakmam,söke söke alırım intikamını. Çünkü asla kendimi ezik durumuna düşürmem. Yalan söylemem. Asla küfür etmem ama Laf sokarım bazenleri. Ben buyum,beğenen beğenir,beğenmeyen beğenmez. puCCa'nın Kitabı gibi: allah beni böyle yaratmıs :)

iPhone'umdan gönderildi.

İFTİRA

Ben halamlara gittim bugün. Ancak gittiğime pisman oldum. Halamın telefonuna mesaj geldi. Ona verdim: okudu. Sonra dedi ki : sen benim zil sesimi değiştirmişsin. duyulmuyo dedi. Bende dedim ki: ben nasıl değiştiricem,daha elime bile almadım hala ya dedim. Şimdi değiştirmemişin zaten,önceden yapmışsın dedi. Benim sinirlerim tavan yaptı.Lanet olsun keske gitmeseydim. Sonra: Torunu aradı. Zil sesini ben yapmıştım dedi. Halamın yüzü kızardı ve tam ağzından söz çıkacakken,Ben kapıyı çekmiş,eve doğru yürüyordum. Ve asla birdaha onun evine gitmeyeceğim. !

TAŞINMA

Komsumuz bi alt kata taşınıyordu. Onlara yardım etmeye gittik. Komsumuz dedi ki: Odaları kırmızı renge boyatmayı düşünüyorum. Sizce nasıl olur ? Dedi. Ben şaşırmıştım. Dedim ki: Asla ! Çünkü kırmızı renkli bir odada oturan bir insan çok fazla sinirlenir ve kalp krizi geçirebilir. Her tarafı kırmızı olan odada Allah korusun ama Hayatınızı kaybedebilirsiniz dedim. Sanırım benim uyarımı dikkate aldı. Taşındılar. Ve evlerine gittiğimde duvarların rengi açık sarıydı. Bu beni mutlu etmisti :)

TERBİYESİZLİK YAPMAYIN.!

Ben,ihtiyaç olan yayınları yapiyorum,örnekler veriyorum ve fikirler söylüyorum. Erkek olabilirim ama ben düsünceli bir insanım. Lütfen dalga geçmeyin,terbiyesizlik yapmayın !!

BEN ÇIKTIM İYİ AKSAMLAR :)

Ben çıkıcam simdi,aksama veya yarına yayınlarımı yapmaya devam edicem. Sitemi tercih ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Önermenizi rica ederim,Yayınlarımı yapmaya dewam edicem. Eğer girmeyi unutursanız,E-Posta ile yazılarıma ulaşabilirsiniz :) Yayınlarıma dewam edicem,Takipte kalin ;)

                                                                                                                          Hüseyin Onur Kaymaz.
                                                                                                                  İstanbul/Beyoğlu

Oniki Aylık Bebek Gelişimi: 12 Aylık bebek neler yapar?


Bu ay bebek için dönüm noktasıdır. Artık bebek değil çocuk sıfatı alacak ve yetişkinler gibi yürümeye başlayacaktır. Bu iki özellik 12.ay için en önemli özelliklerdir. Çünkü bu son ayıdır ve artık yaşına girecektir. Yaşamda bir seneyi geride bırakacak, ilk doğum günü kutlanacak ve kişiliği biraz daha gelişecektir. Bu geçen süreye siz bile şaşıracaksınız. Hareketleri ve yetenekleri biraz daha gelişecek, kendini biraz daha bilecektir. Kişiliği daha da belli olacak, ne istediğini tam olarak bilecektir.
Oniki Aylık Bebek Gelişimi
Bu ayda bebeklerin bir kısmı yürümeye başlar. Ancak her bebek yürüyecek diye bir olay yoktur. Kimi bebekler daha geç yürüyebilir. Bu bebeğin gelişimi ile ilgilidir. Bebekler bu ayda desteksiz olarak ayakta durabilir. Bu yürümeye hazırlıktır. Bu şekilde yürümeye başlarlar. 12. ayda bebekler çoğunlukla düşerler. Tam olarak yürüyemez, bu normaldir. Yürümekle beraber bebekler emekleye de bilir. Çünkü daha hızlı emekledikleri için gitmek istediği yere emekleyerek giderler. Zamanla yürümenin işlevini daha iyi anlayacak ve kavrayacaktır. Adımlarını daha güvenle atacak, yerde daha sağlam duracaktır.

Bu dönemde kaşık ve çatal kullanabilir ve yemeğini kendi yiyebilir. Birinin yardım etmesini istemez, kendi yemeğini kendi yemeğe çalışır. Artık birçok besini tüketebilir ve gün içinde daha az öğün yemek yer. Çok hareketli olduğundan kilo alımı yavaşlayabilir. Ama bu ileri aylarda normale dönecektir. Bebekler bu dönemde gündüzleri en az bir kere uyumalıdırlar. Genellikle öğle yemeğinden sonra uyumak kilo artışı açısından faydalıdır. Ancak bazı bebekler gündüz pek uyumayı sevmezler. Geceleri genelde uykular uzun sürelidir. Gündüzleri annesi ile vakit geçiren çocuk günlük olan işleri de kavrar. Gündelik işlerle ilgili söyleyeceğiniz birçok şeyi anlar. Annenin isteklerini yerine getirebilir. Bu ayda kullanabildiği kelime sayısı iki ya da üç kelimeden oluşur. Söylenenlerin çoğunu anlayabilir ama heceleri birleştirmekte zorlanır. Rasgele heceleri birleştirip anlamlı sözcükler oluşturur. Her nesneye merak duygusu bu dönemde daha da çok artar. Eline aldığı her şeyi yere atmalı, her şey kurcalanmalı ve her şeyi kırmalıdır. Yetişebildiği ve alabildiği her şeyi anlamaya ve öğrenmeye çalışmaktadır. Böylelikle kafasında nesnelere ait fikirler oluşacaktır. Hareket eden ve parçalanabilen oyuncaklar ve eşyalar hoşuna gider. Hareketleri izlemek, parçaları bir araya getirmek onu mutlu eder.
Oyuncak çocuklar için en vazgeçilmez bir gereçtir. Ancak oyuncak alırken ve çocuğa verirken bazı konulara dikkat etmek gerekir. İlk olarak çocuğun yaş seviyesine uygun oyuncaklar tercih edilmelidir. Bu çocuğun güvenliği için en önemli şarttır. Örneğin iki aylık bir çocuğa kocaman bir oyuncak ayı veremezsiniz ya da çok küçük parçalı bir oyuncak da veremezsiniz. 3 yaşından küçük olan çocuklara ağızlarına sokabilecekleri küçük parçalı oyuncaklar verilmemelidir. Kazaların büyük bir kısmı ebeveynlerin dikkatsizliği ve ihmali sonucunda çıktığını unutmayalım. 12. ayda çocuklara genelde oyuncak hayvanlar önerilir. Hem uykuya geçiş de hem de ağladığında susturmak için önemli araçlardır. Çünkü çocuklar birkaç oyuncağa bağlanırlar ve çok severler.
12. ayda bebekler neler yapabilir? 12 Aylık bebek neler yapar?
Kaşık ve çatal kullanarak yemek yiyebilir.
İki veya üç kelime söyleyebilir. Bazen heceleri birleştirerek rasgele kelimeler söyler.
Çekmecelere karşı büyük bir ilgisi vardır. Karıştırarak, içinde ki eşyaları dışarı atar.
Mobilyaların ve özellikle sehpanın üstündeki örtüleri çeker.
Şarkı dinlemekten mutlu olur. Şarkılı oyunlar oynamaya bayılır.
Anne ve babaya karşı bağımlılık vardır. Ayrılma korkusu yaşar, tepkisini ağlayarak gösterir.
Bazı olayları hatırlayabilir.
Yatağına ve kanepelere tırmanarak çıkar ve iner.
Yerde oturur, ayağa kalkar, yürümeye çalışır ve dolaşır. Bu eylemleri gün içinde sürekli tekrarlar.
Söylenenleri anlar ve çoğunlukla istenileni yapar.
Kitaptan hayvan resimlerine bakarak tanımaya çalışır.

Bebek Boy ve Kilo Tablosu: Bebek Boy Kilo Gelişimi Cetveli (0-12 Ay)


Her anne ve babanın aklında olan bir sorudur. “bebeğimin kilosu normal mi?” her gelen size farklı bir şey söyler. Kimi bebeğinizin zayıf, kimi ise bebeğin kilosunun normal olduğunu söyler. Bu noktada kafası karışan anne ve babalar için bebeklerde normal kilo ve boy gelişimi çizelgesi hazırladık. Bebeğinizin normal boy ve kilo gelişimlerini görmek için aşağıdaki tablodan yararlanabilirsiniz. Birinci tabloda kız çocuklarının boy ve kilosu, ikinci tabloda ise erkek çocuklarının boy ve kilo değerleri verilmiştir.

Bebek Boy ve Kilo Tablosu: Bebek Boy Kilo Gelişimi, Bebek Boy Kilo Cetveli
Aşağıdaki tablolarda sırasıyla kız ve erkek bebekler için boy ve kilo tablosu verilmiştir. Örneğin 1 aylık bebek kilosu kız bebek için 2959 gram ile 5400 gram arasında ise normaldir. 1 aylık kız bebeğin boyunun da 50 cm ile 59 cm arasında olması beklenir. Başka bir örnek vermek gerekirse 3 aylık bebek kilosu erkek için 4000 gram ile 7200 gram arasında ise normaldir. 3 aylık erkek bebeğin boyunun ise 54 santim ile 64.5 santim arasında olması beklenmektedir.
İsterseniz 0-18 yaş arasındaki erkek ve kız çocukların boy ve kilo gelişim değerlerini tek bir tablodan takip edebilirsiniz:
0-12 Ay arasındaki bebeklerin ay ay gelişimini merak ederseniz şu yazımızı da okuyabilirsiniz:
1–12 ay arası kız bebekleri boy ve kilo tablosu
En düşük kilo-boy; En yüksek kilo-boy;
1 aylık bebek 2950 g – 50 cm            5400 g – 59 cm
2 aylık bebek 3500 g – 52,5 cm         6400 g – 62 cm
3 aylık bebek    4000 g – 54 cm            7200 g – 64,5 cm
4 aylık bebek    4500 g – 56 cm            8000 g – 67,5 cm
5 aylık bebek    5000 g – 57,5 cm         8700 g – 70 cm
6 aylık bebek    5400 g – 59 cm            9250 g – 72 cm
7 aylık bebek 5800 g – 60,5 cm         9800 g – 73 cm
8 aylık bebek    6150 g – 61,5 cm         10350 g – 75 cm
9 aylık bebek    6500 g – 62,5 cm         10800 g – 77 cm
10 aylık bebek  6750 g – 63,5 cm         11200 g – 78,5 cm
11 aylık bebek  7000 g – 65 cm            11700 g – 79,5 cm
12 aylık bebek  7200 g – 66 cm            12000 g – 81 cm
1–12 ay arası erkek çocukları boy ve kilo tablosu;
En düşük kilo-boy; En yüksek kilo-boy;
1 aylık bebek 3000 g – 51 cm         5750 g – 59,5 cm
2 aylık bebek 3600 g – 53 cm         6600 g – 62,5 cm
3 aylık bebek 4150 g – 55 cm         7500 g – 65 cm
4 aylık bebek      4600 g – 57 cm         8250 g- 67,5 cm
5 aylık bebek      5100 g – 58 cm         9000 g – 70 cm
6 aylık bebek 5500 g – 60 cm         9600 g – 72,5 cm
7 aylık bebek      6000 g – 62 cm         10250 g – 75 cm
8 aylık bebek      6300 g – 63 cm         10900 g -77 cm
9 aylık bebek      6700 g – 64,5 cm      11300 g – 78,5 cm
10 aylık bebek    6950 g – 66 cm          11900 g – 80 cm
11 aylık bebek    7200 g – 67,5 cm      12200 g – 81,5 cm
12 aylık bebek    7450 g – 68,5 cm      125000 g -82,5 cm

5 Yaş Çocuğunun Özellikleri: Beş Yaşındaki Çocuğunun Gelişimi

5 Yaş çocuğunun gelişimi: Beş yaşındaki çocuğun özellikleri
Çocuğun en uyumlu, dengede ve en sakin olduğu dönem 5 yaş dönemidir. Her bakımdan hem çocuk için hem anne ve baba için en sakin geçen dönemdir. 4 yaşına oranla artık daha sakin, dengeli ve ölçüyü kaçırmaktan korkan biri olur. Kendine olan özgüveni bir sene daha artmıştır. Bir anlamda kendine olan güveni artmıştır. Artık daha anlayışlı ve kurduğu ilişkiler de daha olumludur. Sorumluluklarını fark ettiği için söylenen işleri yapar ve bu yüzden girdiği işlerde başarılı olur. Çocuk 4 yaşında kararsızlık içindedir. Ama 5 yaşındaki çocuk kararlı ve tutarlıdır. Her zaman kontrollü hareketler sergiler, önceki yaşına göre daha kontrollüdür. Bu dönemde çocuk bazı şeyleri önceden tasarlar. Yapmak istediği şeyi önce anlar ve sonra uygular. Örneğin çocuk bir resim yapmak istediğinde bunu önceden planlar. Ne yapmak istediğini, nasıl yapacağını tasarlar ve kâğıda çizer. Ama 4 yaşındayken ne yapacağını bilmeden hareket ederdi ve çok çabuk sıkılıp resmi yarım bırakırdı. 5 yaşındaki çocuk başladığı işi bitiren bir yapıya sahip olur. Hayal gücüne daha az başvurur ve hayali şeyler ortadan kalkar. Çünkü gerçek dünyayı fark etmeye başlamıştır. Çevresini, ailesini ve arkadaşlarını kavrar. Kullandığı eşyaların ne amaçla kullanıldığını anlar.
Bu dönemde çocuk için anne halen dünyanın merkezidir, anneye olan bağlılık bu dönemde de devam eder. Çevresindeki kişiler ile uyum içindedir. Tartışmak, kavga etmek vb. hareketler bu dönemde yoktur, çevresine dostça bir yaklaşım ile yaklaşır. Görünüm olarak daha bilgili ve olgun bir kişi görünümündedir. Kurallara uyar ve grupla oyun oynayarak, sosyalleşme yönünde önemli adımlar atar. Her konuda mantıklı açıklaması vardır, yanlış ile doğruyu ayırmaya başlar. Bu dönemde çocuk annesi ile vakit geçirmeyi, ona yardım etmeyi ve annesini sevindirmeyi çok sever. Annesinin dediği her şeyi yapar, hiç şikâyet etmez. Çocuk sahip olduğu şeylerden gururlanır. Alınan yeni bir giysi ya da bir oyuncak onun için bir gurur nedenidir.

5 Yaş Çocuğunun Özellikleri: Fiziksel gelişim
Bu yaşta çocuk parmak ucunda yürüyebilir. Merdivenlere ve ağaçlara çıkabilir. Top oyunları oynayabilir.
Tuvaleti geldiğinde söyler, tek başına ihtiyaçlarını karşılayabilir. Ancak gece altlarına kaçırabilirler.
Üç tekerlekli bisiklete binebilir ve birkaç saniye tek ayak üzerinde durabilirler.
Bazı ihtiyaçlarını rahatlıkla kendisi karşılayabilir. Dişlerini fırçalayabilir, kendisi giyinebilir ve ayakkabılarını giyebilir.
İnsan resmi çizebilir ve kalemi iyi kullanır. 10 veya daha fazla küpten kule yapabilir.
Annesine ev işlerinde yardım edebilir.
Zıplayan topu ve kendisine atılan topu tutabilir. Aynı zamanda koşarken yerdeki nesneleri toplayabilir.
İpe boncuk dizebilir, kâğıdı dörde katlayabilir ve gösterilirse kâğıda çizilen şekilleri kesebilir.
5 Yaş Çocuğunun Özellikleri:  Dil gelişimi;
Bu dönemde çocuklar düzgün bir şekilde, tam cümlelerle konuşurlar. Duydukları şeyleri tekrar etmeyi severler. Bu dönemde çok konuşurlar ve her şeyi öğrenmeyi isterler.
Konuşacak kişi ararlar, bulamadığında ise kendi kendine konuşurlar. Uzun hikâyeler anlatır, şarkı söylerler.
Telefon ve ev adreslerini söyleyebilirler. Yer ve yapılan hareketleri tarif edebilirler.
Oluş sırasına göre olayları tam şekilde anlatırlar. Gün içerisinde yaptığı şeyleri unutmadan anlatabilir.
Çocuğa şarkı söylemek ve bunu beraberde yapmak, ona kitap okumak ve sayıları öğretmek çocuğun dil gelişimi açısından önemlidir.
Sorulan soruları yanıtlayabilir, bağlaçlar kullanarak konuşabilir.
Sesinin tonuna dikkat eder, uyarıldığında sessiz konuşabilir.
5 Yaş Çocuğunun Özellikleri:  Sosyal ve duygusal gelişim;
Grup oyunlarına katılır ve kurallara uyar. Kendisine verilen görevi yapar. Aynı zamanda kendi haklarını da koruyabilir.
Bu dönemde mutluluklarını, üzüntülerini hareketleriyle belli eder ve korkularını rahatça söyler.
Yaptığı işlerde bir amaç belirler ve o amaç doğrultusunda hareket eder. Değişikliklere kolayca uyum sağlar.
Bu dönemde masal anlatmayı, şarkı söylemeyi ve insanları taklit etmeyi çok sever.
Doğru ve yanlış kavramlarını anlar, yanlış yaptığı bir şeyden dolayı suçluluk duyar ve utanır.
Bu dönemde bazı konuları merak eder. Özellikle vücudu ile ilgili sorular sorar. Ama kendi cinsiyetini bilir.
5 Yaş Çocuğunun Özellikleri: Bilişsel gelişim
Renklerin çoğunu tanır, zıt olan resimleri eşleştirebilir.
Sayıları sayabilir ve istenen sayıda eşyayı sayarak verebilir.
Sebep- sonuç ilişkileri kurabilir. Belli bir olaydan sonra ne olacağını tahmin edebilir.
Resimleri, öyküleri, sesleri ve kişileri hatırlayabilir.
İstenilen şeyleri yerine getirebilir.
Kendi başıma giyinip soyunabilir.
Annesine ev işlerinde yardım edebilir.
Çatal ve kaşık kullanarak yemeğini tek başına yiyebilir.

Yeni Doğan Bebek: Yeni Doğanın Özellikleri


Hareketleri anlamsız ve amaçsızdır. Çocuk ilk bir yeni doğan olarak tanımlanır. Bunun nedeni bebeğin hareketlerinin gelişim özellikleridir. Yeni doğan bebeğin görünümü çok farklıdır. Yüzü yuvarlak, başı geniş ve burnu basıktır. Vücut ısısı düşük ve göbeği düşmemiştir. Bebeğin derisi pembe ve yumuşaktır. Yeni doğan bebeklerde kas kontrolü oldukça zayıftır. Kas yapısı henüz yeterince gelişmemiştir. Yeni doğan bebeklerin başı diğer organlarına göre daha büyüktür. Baş, vücudun 1/4 ü oranındadır. İskelet yapısı ise yumuşak ve esnektir. Vücuttaki bazı kemikler yeterince sertleşmemiştir. Baş çevresi 35 cm civarındadır. Baş kemikleri arasında boşluklar vardır. Bu boşluklara bıngıldak adı verilmektedir. Diğer ismiyle fontanel de denir. Bu bıngıldaklar çocuğun doğumunu kolaylaştırmaya yardımcı olur. Bebeğin kafasında altı tane bıngıldak vardır. Bunların en önemlisi tam tepede bulunan eşkenar dörtgen şeklindeki bıngıldaktır. Bunlar 12 ile 15 ay arasında kapanır.
Yeni Doğan Bebek Boy- Kilo Değerleri
Zamanında doğan bebeklerde ortalama boy ve kilo;
Boy; 50 ile 53 cm arası
Kilo; 2,5 – 3,5 kg arasıdır.
Yeni Doğanın Boy ve Kilo Gelişimi
Bir bebeğin ağırlığı ilk aylarda 4, 5 kg. ulaşması beklenir. Ancak her bebeğin gelişimi farklı olduğundan her bebekte bu kilo beklenemez. Bebeğin boyu ise ilk ayın sonunda 2–3 cm. artar. Kız çocukları erkeklere oranla daha kısa ve zayıf doğmaktadır.
Yeni Doğan Bebek Fiziksel Özellikleri
Bebekler 5 veya 6 aydan sonra ilk dişlerini çıkarırlar. Bu ilk dişlere süt dişi denilmektedir. Yeni doğan bebeklerde sinir sistemi yeterince gelişmemiştir. Tepkilerin çoğu refleks eylemler ile gerçekleştirilir.

Yeni doğan bebeklerde oksijen gereksinimi fazladır. Bebeğin solunum yolları ise dar ve kısadır. Solunum kasları henüz gelişmediğinden solunum hızlıdır. Dakikada solunum sayısı; 40–60 arasıdır. Bu sayı ilk haftanın sonunda 35 e düşer. Yeni doğan bebeğin vücut ısısı anne ile aynıdır. Ortalama beden ısısı yaklaşık 37 C dir. Bu zaman içerisinde düşer. Ancak 48 saat içinde tekrar normale döner. Bebeğin bulunduğu ortamın ısısı iyi ayarlanmalıdır. Yeni doğanda kalp atışı hızlıdır. Bunun nedeni damarlarının geniş olmasından kaynaklanır. Kalp atışı dakikada 120 ile 150 arasında değişir. Hızlı atışlar bir yaşına kadar devam eder. Daha sonra yaş ilerledikçe azalma gösterir.
Bebek bulaşıcı hastalıklara karşı 3 ay bağışıklıdır. Çünkü anneden süt yoluyla aldığı antikorlar anneden bebeğe geçmiştir. 3. aydan sonra bebek bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanmalıdır. Yeni doğan bebeklerde beslenme çok sık olur. Bebek günde sekiz kez beslenebilir. Bu sayı normal olarak ilk ayın sonunda beşe düşer.
Yeni Doğan Bebeğin Duyuları
Yeni doğanda beyin gelişimi hızlıdır. Beyin tam olgunlaşmamıştır ancak tüm hareketler beyin merkezinden yönetilir. Beynin ağırlığı yeni doğanda 300–350 gr. arasındadır. Bebekte merkezi sinir sistemi çok hızlı gelişir. Bebekte doğumdan itibaren bazı duyular iyi gelişmiştir. Bunların başında işitme duyusu yer alır. Bebek seslere karşı hareketlerle cevap verir. Tat alma ve koku alma duyusu da iyi gelişmiştir.
Bebekte öksürme, esneme, hıçkırma, emme, kendini kasma gibi duyularda gelişmiştir.

4 Aylık Bebek Gelişimi: Dört Aylık bebek neler yapar?


Bebek hızlı bir büyüme gösterir. Artık yeni doğan sıfatından kurtulmuş, sadece bebek sıfatı almıştır. Bebeğin göz rengi bu ay içinde değişebilir. Doğduktan sonraki göz rengi bu aylarda koyulaşabilir. Bu dönemde çok hızlı değişimler yaşar ve bir dönüş yapar. Artık yapamadığı birçok şeyi yapabilir. İlk olarak kafasını dik tutabilir ve yatarken kafasını kaldırabilir. Kafasını çevirebilir, etrafa bakabilir. Kasları bu dönemde gelişir. Bebeğin vücudu eski aylara göre daha toplu olur. Destekli şekilde oturabilir. Hareketleri daha anlamlı ve kontrollüdür. Bacakları hareketlidir, tekme atmaktan hoşlanır. Ayaklarını havaya kaldırabilir. İstemli hareketleri daha çoktur. Neye baktığını, ne gördüğünü tam olarak anlar. Her dakika hareket içindedir. Bu aylarda bebeği yeni tatlarla tanıştırmak gerekir. Bir yeni gıdayla başlayın, aynı gün birden fazla yeni gıda vermeyin. Çünkü bazı bebeklerde alerji oluşturabiliyor. Eğer herhangi bir sorun olmazsa başka bir yeni gıda verebilirsiniz. İlk başlangıç olarak yoğurt, meyve püresi iyi bir tercihtir. Bazı bebekler yeni bir tat ile tanışmak istemez. Bazı bebeklerse iştahlı şekilde yerler. Yeni bir gıda yemek istemiyorsa zorlamayın. 1–2 gün sonra tekrar deneyin. O da bir süre sonra alışacaktır. Bu ayın bir diğer güzel yönü de gece boyunca uyumaya başlamasıdır. Sadece iki ya da üç kere uyanacaktır. Bu dönemin diğer özelliği de bebek çevreyi keşfetmeye başlar.
4.ayda bebekler neler yapabilir? Dört Aylık bebek neler yapar?

Aynadaki görüntüsü dikkatini çeker, ona gülümseyerek tepki verir.
Rahatça eşyaları kavrayabilir. Nesneleri ağzına götürür.
Çevresini keşfetmek amacıyla inceler ve etrafıyla ilgilenmeye başlar.
Yatar durumda dönebilir. Bir yandan öbür yana dönebilir.
Eşyalara uzanarak almak ister. Eşyanın düştüğü yere bakabilir.
Birisi onunla ilgilendiğinde ona güler, gıdıklandığında da güler.
Birisi konuştuğunda susarak anlıyormuş gibi dinler. İnsanlara cevap verici sesler çıkarır.
Sinirlendiğinde emerek ya da müzikle sakinleşir.
Yeni gıdalarla bu dönemde tanışır.

Yedi Yaş Çocuğunun Özellikleri: 7 Yaş Çocuğunun Gelişim Özellikleri


7 yaş çocuk için çok önemli bir yaş dönemidir. Sadece çocuk için değil anne ve baba içinde önemli bir yaş dönemidir. Çocuk bu yaşlarda bir bocalama yaşar. Hemen karar veremez, ne yapacağını ne istediğini kestiremez. Çok farklı duygular yaşar, farklı kişiliklere bürünebilir. Bu dönemin en belirgin özelliği çocuğun ilkokula başlamasıdır. Hareketlerinin çoğunda okulunda etkisi vardır. Bazı hareketleri çocuk istem dışı yapar. Bunda da yeni bir ortama girmenin korkusu, anne baba ve oyundan ayrılmama isteği de rol oynar.
7 Yaş Çocuğunun Özellikleri
Çocuk 7 yaşında sosyal benliğini keşfeder. Artık dünyayı ve çevresini daha iyi kavramış, bazı şeylerin farkına varmıştır. Pasif durumdan etkin duruma geçmiştir. Çevresinde söz sahibi olmuştur, çevreye hükmetmeye başlamıştır. Bu durumdayken çocuk okula gittiğinde diğer çocuklarla eşit durumda olacağı için bir bunalım dönemine girer. Çünkü evde ve çevrede başrollerde iken şimdi sıradan bir kişi olarak kendini görür. Bu olay çocuğu bunalıma sokar. Zaten 7 yaş genelde buhran dönemi diye adlandırılır.

Okula başlamak çocuk için özgürlüğünün elinden alınması anlamına gelir. Çocuk anne ve babasından tamamen ayrılacağını, bir daha dilediği gibi oyun oynamayacağını sanır. Bu şekilde düşünmesi çocuğu sarsar ve bunalıma girer. Bunun sonucunda da okula gitmeme isteği, okuldan kaçma ya da okul başarısızlığı gibi sorunlar yaşanır. Çocukta içine kapanıklık, iletişim bozukluğu, ebeveynlere güvensizlik gibi sorunlarda görülebilir. 6 yaşından sonra çocuklar kendi cinslerinden oluşan topluluklarla oyun oynamayı ister. Kızlar bir topluluk oluşturur, erkek çocukları kendi aralarında bir topluluk oluşturur. Bazense erkek çocukları çete adı verilen topluluklar oluşturabilir. Grup dışında kimseden yardım almayan, sosyal bir hedef belirlemeyen, çocuklar tarafından kurulmuş topluluklara çete denilmektedir. Çocuk bir çeteye dâhil olmuş ise sonunu düşünmeden işler yapabilir. Hatta bu durum suç işlemeye kadar ilerleyebilir. Bu yüzden anne ve babanın çocuklarını takip etmesi, arkadaşlarını tanıması gerekir.
Bu yaşlarda çocuklar için arkadaşlık önemlidir, okul ortamında yeni arkadaşlıklar kurarlar. Bu onlar için önemli bir olay ve ciddi bir iştir. Çoğu zaman çocuklar kendilerine bir kişi seçer ve “benden misin yoksa ondan mısın” gibi sorular sorarak arkadaşlık kurarlar. Bu bazen uzun süreli bazense kısa süreli arkadaşlıklardır. Çocuk diğer kişiler tarafından sevilmek, kabul edilmek, oyunlara kabul edilmek ve değer verilmek ister. Bu 12 yaşına kadar devam eder. 12 yaşından sonra ki arkadaşlıklar uzun vadelidir. Bu dönmede rekabet ve kıskançlık da ön sırada yer alır. Okul çağı çocuk için aileden çıkıp, dış dünyaya açıldığı bir dönemdir.7–12 yaşları arasıdır. Fiziksel olarak büyüme devam eder ama diğer yaşarla göre daha yavaştır. Biraz daha olgunlaşma gözlenir, yeni motor becerileri kazanır. Bu büyüme sürecinde protein, mineral ve vitaminlere ihtiyaç vardır. Beslenme de bu dönemde gelişim yönünden önemli yer tutar. Çocuğun yaşına, kilosuna, cinsiyetine ve gün içinde ki aktivitelerine göre beslenme düzenlenmelidir. Okul öncesi çağda çocuk düzenli şekilde beslenirken, okul çağında düzensiz beslenebilir. Arkadaşlıklarında etkisi vardır. Çocuk arkadaşlarının yediği yemekleri tercih edebilir ya da hazır besinlerle açlığını geçiştirebilir. Bu yanlıştır, çünkü çocuk gelişim döneminde olduğu için düzenli olarak beslenmelidir.7 yaş çocuğu
7 Yaş Çocuğunun Gelişim Özellikleri
Fiziksel gelişim; çocuğun gelişimi devam eder. Boyu uzar, kilo artışı devam eder. Kız çocukları erkek çocuklarına oranla daha hızlı gelişim gösterir. Diş değişimi tamamlanır. Yeni motor beceriler kazanır. El becerileri artar. Yaptığı hareketlerin hızını kendi ayarlayabilir. Belli bir esneklik kazanır.
Dil gelişimi; kelime haznesi çok gelişmiştir. Okuması iyidir, yetişkin insanlar gibi okuyabilir. Kendisini yazı ile anlatabilir. Çeşitli kaynaklardan yararlanmayı sever.
Sosyal gelişim; fikir alışverişinde bulunabilir. Kendi cinsinden çocuklarla gruplar oluşturabilir. Arkadaşlık ilişkileri önemlidir. Yeni arkadaşlıklar kurar. Duygularına hâkim olabilir. Her zaman çevresinden öğünmeyi, beğenilmeyi, sevilmeyi bekler. Kendini güvende hissetmek ister. Bazı çocuklarda içe kapanıklık gibi bunalım gözlenir. Çabuk kişilik değiştirebilirler, korku sevinç ve öfke gibi duyguları aniden değişebilir.
Zihin gelişimi; atasözleri ve deyimleri anlamayabilir. Bazı mecaz sözcükleri kavranmakta güçlük çeker. Kendi kendine öğrenme ve anlama çabasındadır. Mantıklı düşünebilir, kendisini eleştirebilir.

Çocuğum Ders Çalışmıyor, Çocuğum Ders Çalışmayı Sevmiyor


Çocuk okula başlayana kadar, anne ve babalar birçok sorunla karşılaşmışlardır. Sonra çocuk okula başlamıştır ama sorunlar bitmemiş aksine tekrar başlamıştır. En büyük sorunlardan biride çocuğun ödevlerini yaparken sıkılması ve ders çalışmamasıdır. Bu çocuklar için normal karşılansa da, anne ve babalar için büyük bir sorundur. Çünkü çocuğun başarısız olması anne ve babalar için çocuğun istenilen yere gelememesi korkunç bir durumdur. Bu durum birçok ailenin yaşadığı bir sorundur. Çocuğun derslerine olan ilgisizliği, çocuğun motive olamaması önemli bir problemdir, anne ve baba içinde endişe verici bir durumdur. Ama bunun sebebini anne ve baba çocukta değil, kendinde aramalıdır.
Çocuğum Ders Çalışmıyor

Anne çocuğun hep ders çalışmasını ister. Sonra baba gelir aynı şekilde çocuğun ders çalışması için onu uyarır. Daha sonra çocuk onlara birçok neden sayar ve bu böyle devam eder. Karne günü ise eğer dersleri zayıfsa tam bir çatışma anı diyebiliriz. Çünkü iyi notlar beklerken zayıf olan notları görmek anne ve babalar için hayal kırıklığıdır. Mutlaka her anne ve baba çocuğunun iyi olmasını ister. Pekâlâ, çocuğunun iyi yerlerde olması için bu kadar çaba harcanırken çocuğunda ödev yapmaması ve hiçbir çaba harcamaması karşısında ne yapılmalı. Ne kadar sinir bozucu bir durum olsa da önce sakin olmak ve sinirlenmemek gerek.
Çocuğumun ders çalışması için ne yapmalıyım?
Öncelikle bir ders çalışma planı yapılmalıdır. Bunun içinde yemek, dinlenme, televizyon ve oyuna belirli bir süre verilmelidir. Böylece her şey zamanlı olduğu için çocuk ona göre bir plan yapar.
Çocuğa zorla ders çalıştırmak, bağırmak, ceza vermek, şiddet uygulamak ve başkalarıyla kıyaslamak en yanlış davranıştır. Böyle davranışlar çocuğa fayda değil aksine zarar verir. Çünkü çocuğun hevesi kırıldığı an, inatlaşıp söylenenlerin aksini yapmaya başlar.
Çocuğa sürekli komut vererek “öyle ders çalışma anlamazsın, böyle ders çalış” gibi cümleler çocuk için geçici ders çalışmadır. Önemli olan çocuğun isteyerek ve anlayarak ders çalışmasıdır.
Çocuğun ders çalışmamasında bir diğer önemli etkende, çocuğun kendine olan özgüvensizliğidir. Başarısızlık korkusu, kendini ispatlayamama, verilen görevi yapamama ve en önemlisi karamsarlık duygusudur. Çocuk “ben bunu anlamıyorum, zaten yapamayacaktım, ben başarısızım” gibi karamsarlık cümleleri kurduğu an ders çalışma isteği azalır. İlk olarak çocuk kafasında ki olumsuz düşünceleri silmelidir. Yoksa asla derse odaklanamaz.
Çocuğun ders çalışmamasında ailenin tutumu ve davranışları da çok önemlidir. Ebeveynlerin ilgisizliği, çocuğu kendi haline bırakmaları çocuğu dersten soğutur ve sorumsuz bir kişi haline getirir.
Anne ve baba her zaman çocukla ilgilenip ona her konuda destek olmalıdır. Ona olumsuz cümleler söylememeli ve onurunu kırmamalıdır.
Çocuğa ders çalışması için gerekli ortam ve imkân sağlanmalıdır. Çalışma masası, ayrı bir oda ve sessiz bir ortam yani çocuğun dikkatini dağıtacak hiçbir şey olmamalıdır.
Çoğu öğrenci ders çalışmayı sevmez ve bunu yapılması zorunlu bir şeymiş gibi algılarlar. Her zaman ders çalışmayı kendileri için değil de başkaları için yapıyorlarmış gibi davranırlar. O yüzden de ders çalışmayı pek sevmezler. Onlar için oyun, televizyon, gezmek ve arkadaşlar hep ön plandadır. Çocuğun öncelikle dersi ve ders çalışmayı sevmesi gerekir. Çünkü her çocuk için sevdiği bir şeyi yapmak mutluluk verir. Daha sonra ders çalışmayı sürdürmesi gerekir ve sonunda da başarıya ulaşır.
Çocuğunuzun başarısını hep takdir edin ve onu onurlandırın. Böylece iyi bir şeyler yapabilmek için uğraşıp derslerine daha çok ilgi gösterecektir.

2 Yaş Çocuk Gelişimi: İki Yaşındaki Çocuk Neler Yapar?


Her dönemin kendine özgü özellikleri olduğu gibi iki yaşında kendine has özellikleri vardır. Artık çocuk bir senesini bitirmiş ve ikinci yılına girmiştir. Yani daha çok şey öğrenme dönemine gelmiştir. Hayatı biraz daha tanıyacak, daha çok şey öğrenecek ve kafasında dünya ile ilgili daha çok bilgi olacaktır. İki yaş bir geçiş dönemidir, çocuğun olgunlaşma sürecinin ilk geçişidir. Bu dönemde inatçı, bencil, çileden çıkaran ve sinir bozucudurlar. Aynı zamanda coşkulu, sevilecek kıvamda ve büyüleyicidirler. Bu nedenle çocuklar bu kadar hızlı karakter değiştirdiği için sabırlı olun, net, tutarlı ve sakin olun. Çocuklar bu dönemde kişiliğini henüz kazanmamıştır. Bu nedenle ani duygu değişikliğine girebilirler. Bir bakarsınız çok sevimli ve gülen, bir bakarsınız yerlere yatmış ağlıyor. Bu dönemin özelliklerini bilmekte fayda vardır.

2 yaş çocuğu boy ve kilo değerleri;
Kız çocuklarında 2 yaş döneminde 76–95 cm arası, 9,1–15 kg. arası normaldir.
Erkek çocuklarında 2 yaş döneminde 77–92 cm arası, 10–15 kg. arası normaldir.
2 yaş döneminde çocuklar neler yapabilir?
12 ile 15 ay arasında çocuk rahatlıkla yürür ve yürürken bir eşya taşıyabilir. Hareket halindeki topu tutar ve ayağıyla topa vurabilir. Oyuncaklarıyla kule yapar. Taklit etme yeteneğini kazanır ve kişileri, ev işlerini, araba kullanan kişiyi vb. taklit edebilir. On kelime söyleyebilir, tek heceli cümleler kurabilir. Böylelikle isteklerini anlatabilir.
16. aya girdiğinde çocuk kaşık kullanabilir. Elbiselerini birinin yardımıyla çıkarıp tekrar giyebilir. Merdiven basamaklarını elinden tutulduğunda çıkar. Kalem kullanabilir ve karalama yapar. Kendisinden bir şey istendiğinde anlar ve söylenenleri yerine getirir. Kişileri bu dönemde de taklit eder. Sözel oyunlar oynar.
19–21 ay arasında çocuk koşar ve zıplar. Karşısındaki kişiye topu havadan atabilir. Merdivenleri tek başına rahatlıkla çıkar ama inerken yardım bekler. Kişileri tanımaya başlar. Sürekli gördüğü kişileri resimden tanıyabilir. Ancak yabancılık korkusu halen devam eder. Sayfaları düzenli şekilde çevirebilir.
22–24 ay arası çocuklar yaşıtlarıyla oyun oynar. Taklit yeteneğini günden güne geliştirir. Yardımsız merdiven inip çıkabilir. Bu aylarda oyuncaklarıyla da oynar. Çevresindeki eşyaları araştırır. Altı-yedi küpten kule yapabilir. Kişileri, eşyaları ve nesneleri resimden tanıyıp, adını söyleyebilir.
2 Yaş Çocuk Gelişimi: Algısal gelişim;
Bu dönemde resimlere karşı duyarlıdır ve dikkatlidir. Kitaplardaki resimlere bakmaktan zevk alır. Sevdiği resimlere dikkatle bakıp, inceler. Resimleri ayırt edebilir. Resimdeki kişileri tanır ve tepki verir. Kendini resimlerde tanıyamaz. Kendisi ile konuşulmasından hoşlanır ve ilgiyle dinler.
2 Yaş Çocuk Gelişimi: Dil gelişimi;dogukan4
Kelime haznesi hızla genişler. Cümleleri iki kelimeli şekilde kurabilir. Bu dönemde merak içinde olduğu için sürekli “Kim?” “Niçin?” gibi sorular sorar. Çocuk bu yaşta pek düzenli konuşamaz. Kendince bir dili vardır. Ancak üç yaşına doğru çocuğun bildiği kelime sayısı 200 civarına ulaşır.
2 Yaş Çocuk Gelişimi:  Fiziksel gelişim;
Birçok şeyi rahatlıkla yapabilir ve kendi yapmaya çalışır. Kazağının düğmelerini kendi ilikleyebilir. Bu dönemde sürekli hareketlidir. Hiç durmadan hareket eder. Üç tekerlekli bisiklete binebilir ama pedallarını çeviremez. Parmak uçlarıyla yürür, dengesini kaybetmeden çömelip tekrar kalkabilir. Kalemi tutabilir ve karalamalar dışında dairesel çizgiler çizer.
2 Yaş Çocuk Gelişimi:  Duygusal ve sosyal gelişim;
İki yaşında çocuk çok acelecidir, sabırsızdır. Kolayca kızar ve en ufak şeyleri büyük bir sorunmuş gibi büyütür. Öfkesini ağlayarak gösterir. Çocuktaki hızlı gelişim onu bağımsız hale getirir. Artık kendisini kanıtlamaya çalışır. Basit etkinliklerde bulunabilir. Bu yaşta çocuk bencildir. Herkesin kendisi ile ilgilenmesini ister ve ilgi çekmeye çalışır. Paylaşma duygusunu henüz kazanmadığından her şeyin kendisine ait olduğunu sanır. Hiçbir eşyasını paylaşmaz. Kardeşiyle ilgilenir ama ilginin onda olduğunu görünce kıskançlık yapabilir. Bazı korkular geliştirebilir ve bu nedenle anne babasından ayrılmayı istemez. Söz dinlemez ve her söylenene karşı çıkar.
Çocuğa bu yaşta disiplin sağlamak istiyorsanız ilk olarak sakin olun. Bazı kurallar koyun ve bu kurallara uyması için kararlı olun. İki yaş çocuğun her şeye karşı gelme yaşıdır. Çocuğun yaptığı iyi davranışları ödüllendirin. Bunu yaparken çocuğa sadece aferin demeniz yeterli olacaktır. Bu tek kelime onu mutlu etmek için yetecektir. Çocuğa katı kurallar koymayın ve sürekli çocuğu baskı altına almayın. Çocuğa bağırmayın ve tehdit edici konuşmalar yapmayın. Sevgi çocuk için önemlidir. Sevildiğini bilmesi ona güven verecektir.

6 Yaş Çocuk Gelişimi: Altı Yaşındaki Çocuk Neler Yapar?


6 yaş döneminde birçok davranışın ve duygunun temeli atılır. Hem ebeveynler için hem de çocuk için bu dönem oldukça farklı geçer. Artık istekler, ihtiyaçlar ve yaşam tarzı biraz daha genişleyip, değişecektir. 6 yaş okul öncesi çağı diye adlandırılır. Bu dönemde çocuk bir değişim gösterir. Bebeksi özelliklerinden kurtularak yetişkinleri gibi mantıklı olmaya başlar. Biraz daha olgunlaşır ve anne babasıyla fikir alışverişinde dahi bulunabilir. 5 yaş çocuğu duygu ve düşüncelerini anne ve babasına tam olarak yansıtıp, anlatamaz. Ama 6 yaş çocuğu birçok duygu ve düşüncesini paylaşabilir, hatta anne ve babada duygularını çocuğa anlatabilecek bir olgunluğa sahip olur. Çocuk anne ve babasıyla bir arkadaş gibi konuşup, olayları tartışabilir. Ancak bütün bunlar olurken anne ile baba disiplin ve kontrolü elden bırakmamalıdır. Her ne kadar büyümüş gibi görünse de o hala bir çocuktur ve disipline ihtiyacı vardır.

6 yaş kız çocuklarının normal boy ve kilo değerleri;
Boy, 103–125 cm arası,
Kilo, 14–25 kg arasıdır.
6 yaş erkek çocuklarının normal boy ve kilo değerleri;
Boy, 104–127 cm arası,
Kilo, 15–26 kg. arasıdır.
6 Yaş Çocuk Gelişimi: Fiziksel gelişim;
En hareketli olduğu dönemdir. Yuvarlanmaktan, sürünmekten ve yere uzanarak oynamaktan hoşlanır. Bazen dengesini kaybedip düşebilir. Bu çok hareketli olmasından kaynaklanır. Top oyunları ve kum oyunları vazgeçilmez oyunlarıdır. Çukur kazmayı ve toprakla oynamayı çok sever. Diğer yaşlara oranla el işlerinde daha beceriklidir. Resim yapar, boyama yapar, kesip kâğıda yapıştırabilir. Elinde olan tüm araç ve gereçleri iyi kullanır. Kız çocukları iple, erkek çocukları topla oynamayı sever. Kız çocukları yetişkinler gibi giyinmesini, topuklu ayakkabılar giyip, takı takmayı çok severler. Erkek çocukları ise askerlik, şoförlük ve pilotluk gibi oyunları sever. Bu dönemde hayvanlara ilgi artar. Evcil hayvan bakmak isteyebilirler. Resim çizerken daha gerçekçi çizerler. Örneğin bir insan resmi çizdiğinde baş, gövde, kollar ve bacaklarını belirterek tam şekilde çizerler. İsmi kâğıda yazıldığında altına bakarak tekrar yazabilir. Temel şekilleri tanıyıp, eşleştirebilir. Alışveriş yapabilir. Basit olan eşyaları alabilir ve parayı tanıyabilir.
6 Yaş Çocuk Gelişimi:  Dil gelişimi;
Çok fazla kelime bilir ve dil çok zenginleşir. 3000 kelime kadar bilebilir. Adını ve soyadını düzgün bir şekilde söyleyebilir. Kendi adı ile beraber ailede olan diğer kişilerin adını da söyleyebilir. Telefon ve ev adresini bilip, söyleyebilir. Yer ve olayları anlatabilir. 6–7 kelimelik cümleler kurup, tekrar edebilir. Somut ve soyut kavramlarını anlayabilir, zıt soyut ve somut kelimeler söyleyebilir. Günlük yaşamında olan olayları anlatabilir. Nasıl, neden ve niçin gibi soruları cevaplayabilir. Hikâyeler anlatabilir. Çocuğunuzun dil gelişimini geliştirmek için; çocuğa kitap okuyabilirsiniz. Beraber şarkı söyleyip, tekerleme söyleyebilirsiniz. Her zaman çocukla sohbet etmeli ve yatarken gün hakkında konuşulmalıdır. Alışveriş yaparken, bir işle uğraşırken, resim yaparken vb. çocukla konuşulmalı, anlamadığı bir konuyu anlatmalı ve çocuğunda düşüncelerini söylemesine izin verilmelidir.dogukan1
6 Yaş Çocuk Gelişimi: Duygusal gelişim;
Bu dönemde bencillik olabilir. Çevresindeki kişileri terslemek, tartışmak, kötü sözler söylemek, arkadaşlarına lakap takmak ve bağırmak gibi kötü alışkanlıklar oluşabilir. Sinirlendiğinde bir suçlu arar. Genellikle annesini her şeyin sorumlusu olarak görür ve annesine bağırır. Arkadaşlarıyla ve değişik ortamlarda bulunmayı ister. Paylaşma duygusu gelişmiştir ama bu yaşta her şeyin kendisinin olmasını ister ve paylaşımdan kaçınır. Her konuda duygusallık yapabilir. Verilen cezalara tepki göstermek için bağırır. Sorumluluk alabilir ve kurallara uyulması gerektiğini kavrar. Bu dönemde çocuk için arkadaşlık önemlidir. Arkadaşları ile sürekli vakit geçirmek ister. Bazı konularda başarılı olmak ve kendini kanıtlamak ister. Bunun sonunda da ödüllendirilmek ister. Ebeveynler tarafından sevilmek ve beğenilmek ister. Değer verildiğini görmek onu mutlu eder. Dikkat çekmek ve ilgi merkezi olmak ister. Mutlu iken mutsuz, sakin iken sinirli olmak gibi değişken ruh halleri vardır. En yakın arkadaşları kendi cinsiyetinden olan arkadaşlarıdır. Ancak kurduğu arkadaşlıklar kısa sürelidir.